Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 383 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13329 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Konya 1. Aile Mahkemesi TARİHİ :12.3.2012NUMARASI :Esas no:2010/1115 Karar no:2012/298Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının birlişterilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmolunan maddi tazminat yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat miktarı, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının tüm temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı-davalı kocanın temyizine hasren yapılan incelemede;Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; eşinin annesinin kendisinden habersiz müşterek konutu ziyaretine kızıp tartışma çıkaran, eşinin anneannesinin cenazesine katılmayan, sözleşmeli memur olarak atanması sonrasında müşterek evdeki eşyaları götüren, bu sırada eşinin kızkardeşlerine yönelik yazdığı not ile kına bırakmak suretiyle eşinin kızkardeşlerini aşağılayan davalı-davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurludur. Davacı-davalı kocaya atfı kabil bir kusurun varlığı kanıtlanamamıştır.Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2) Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davalı-davacı kadının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davacı-davalı kocaya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle davalı-davacı kadının boşanma davasının reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek davalı-davacı kadının davasının kabulü yönünden boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.3-Yukarıda ikinci bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı kadın tam kusurludur. Tam kusurlu eş yararına maddi tazminata hükmolunamayacağı halde (TMk.md.174/1) davalı davacı kadın yararına maddi tazminata hükmolunması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve maddi tazminat yönlerinden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Y.Ö. yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran M.geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.