MAHKEMESİ :Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :28.08.2013 NUMARASI :Esas no:2011/481 Karar no:2013/325 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; her iki boşanma davası ile davacı-davalı kadının kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kocanın her iki boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Evlilik birliği içerisinde eşlerin sadakat yükümlülüğüne uygun davranmaları zorunludur(TMK.md. 185/3).Mahkemece davalı-davacı koca tam kusurlu kabul edilerek kocanın davasının reddine, kadının davasının kabulü suretiyle boşanmaya karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı-davacı kocanın eşini ailesiyle görüştürmemesine, ayrı kalınan dönemde eşini arayıp sormamak suretiyle birlik görevlerini ihmal etmesine, eşini istememesine karşılık davacı-davalı kadının da başka bir şahısla gayri resmi evlilik yapmak suretiyle sadakatsiz davranışlar sergilediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davalı-davacı koca da boşanma davası açmakta haklıdır. O halde davalı- davacı kocanın boşanma davasının da kabulüyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. 2-Davalı-davacı kocanın ziynetlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Toplanan delillerden davacı-davalı kadının fiili ayrılığın başlangıcına sebebiyet veren tatil için, Almanya'dan Türkiye’ye geldiği sırada dava konusu yaptığı ziynet eşyalarından üç adet kalın bilezik ve bir adet set takımını beraberinde getirdiği sabittir. Bu husus nazara alınmadan davacı-davalı kadının yedinde bulunan bu ziynetler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. c-Kabul edilen ziynetler yönünden ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden, diğer kısım için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken tüm ziynetlere dava tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle davalı-davacı kocanın reddedilen boşanma davası yönünden, 2/b-c bendinde gösterilen sebeplerle davacı-davalı kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan ziynetlere yönelik hükmün ise yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, 1. bentteki bozma sebebine göre davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer’ileri yönünden mahkemece yeniden hüküm kurulması zorunlu olduğundan kocanın bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.