Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 360 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 20512 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ :Eyüp 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :2.3.2009NUMARASI :Esas no:2008/433 Karar no:2009/30Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Çocuklar evlilik dışında doğmuş, ana ve baba sonradan 11.8.1998 tarihinde evlenmişlerdir. Baba Y.11.5.2006 tarihinde ölmüş, çocuklar Y. ölümünden sonra analarının bildirimi üzerine 28.9.2006 tarihinde Y.“evlilik” hanesine tescil edilmişlerdir. Evlenme tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 247. maddesi gereğince “evlilik haricinde doğan çocukların nesebi ana babanın birbirleriyle evlenmesiyle kendiliğinden sahih olur.” Bu hüküm 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 292. maddesine alınmıştır. Bu madde gereğince de, “evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbirleriyle evlenmesi halinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olur.” Nüfus memurluğuna evlenme sırasında veya evlenmeden sonra çocuğun bildirilmemiş olması, evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olmasını engelemez. (TMK. m.293/2) Gerçekleşen bu hukuki duruma göre, Cumhuriyet Savcılığınca açılan dava; sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağına itiraza (TMK. m.294/1) ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmakdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1. maddesi; Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından (m.118-395) kaynaklanan bütün davaların aile mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde davaya bakmakla aile mahkemesi görevlidir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bu yönde bir itiraz olup olupmadığına bakılmaksızın yargılamanın her safhasında hakim tarafından kendiliğinden gözetilmesi zorunludur. Öyleyse görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.