Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3528 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17419 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Alanya 1. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ : 08.03.2012 NUMARASI :Esas no:2007/397 Karar no:2012/266Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, maddi tazminat ile ziynet ve eşya taleplerinin reddi, kocanın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden vekalet ücreti verilmemesi, davalı-davacı koca tarafından ise, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre boşanmanın eki niteliğinde bulunan Türk Medeni Kanununun 174/2.maddesi kapsamındaki manevi tazminat talebinin kabulü veya reddi halinde vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre davalı-davacı kocanın tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı-davalı kadın 21.07.2010 tarihli dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesi kapsamında maddi tazminat talebinde bulunmuştur.Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Davalı-davacı koca, 02.01.2008 tarihli karşı dava ve cevap dilekçesinde, 1 adet cumhuriyet altını ile 5 adet çeyrek altını balayı giderleri için bozdurduğunu kabul etmiştir. Bu altınların, kocaya iade edilmemek üzere verildiği de kanıtlanamamıştır. Bu ziynet eşyaları yönünden istemin kabul edilmesi gerekirken, reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.4-Davacı-davalı kadının ev eşyalarına ilişkin aynen iade ve bedel isteme konusunda seçimlik hakkı mevcut olup, kadın bu seçimlik hakkını bedel yönünde kullanmıştır. Mahkemece bu yön nazara alınmadan "eşyalar aynen mevcutken bedelinin istenemeyeceği gerekçesiyle" yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden A. yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran G. geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.