MAHKEMESİ :Trabzon Aile MahkemesiTARİHİ :17.04.2012 NUMARASI :Esas no:2010/614 Karar no:2012/283Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı koca, davalı eşi aleyhine açtığı 02.09.2004 tarihli boşanma davası ile davalı eşten kaynaklanan geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek (TMK md 166/1) boşanmaya karar verilmesi talep etmiştir. Davacı 26.01.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile davalının akıl hastalığına duçar olduğunu ve bu hastalığının etkisi ile çevreye saldırıp zarar verdiğini belirterek boşanma sebebini "akıl hastalığı" olarak ıslah ettiğini bildirmiştir. Dava bu haliyle akıl hastalığı hukuksal nedenine (TMK md 165) dayalı boşanma davasıdır.Davalı kadın hakkında akıl sağlığı yönünden bozma öncesi alınan raporların bir kısmında (Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07.06.2007 tarih 467 sayılı raporu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinin 23.08.2007 tarih 2561 sayılı raporu) davalı kadında şizoafektif bozukluk tanısı düşünüldüğü ancak remisyonda olduğu bildirilmiş, Mahkemece davalı hakkında vasi tayinini gerektirir bir durumunun bulunup bulunmadığı, bulunduğu taktirde kendisine bir vasi tayini için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine yapılan yargılama sonucunda alınan sağlık kurulu raporuna göre vasi tayinine yer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir (Arsin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/49 esas 66 karar sayılı dosyası). Mahkemece davalı eş hakkında Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan alınan 14.12.2009 tarih 4595 karar sayılı raporda ise "kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları değerlendirip onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak ve evliliği karşı taraf için çekilmez hale getirecek mahiyet ve derecede olan (rezidüel şizofreni) denilen akıl hastalığının tespit edildiği kişide tespit edilen kronisite kazanmış bu akıl hastalığının bu haliyle iyileşmesinin tıbben beklenmediği" bildirilmiş mahkemece de akıl hastalığı sebebiyle (TMK md 165) tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 30.9.2010 tarih 2010/14929 esas 2010/15716 karar sayılı kararıyla "Dava akıl hastalığı sebebiyle açılmış (TMK.md.165) mahkemece de Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu ve diğer hastanelerin raporlarıyla davalı kadının akıl hastası (Rezidüel Şizofren) olduğu tespit edilmiştir. Bu durum karşısında davalı kadına vasi tayini için yeniden Sulh Hukuk Mahkemesine (vesayet makamı) bildirimde bulunularak (TMK.md.405,462/8 ve HUMK.md.42), yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekirken bu yön gözetilmeden işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Bozma sonrası yeniden yapılan yargılamada davalıya vasi tayini gerek olup olmadığı yönünde mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda Arsin Sulh Hukuk Mahkemesine yapılan ihbar sonucunda bu mahkemece Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 19.4.2011 gün 6646 nolu sağlık kurulu raporunda davalıda tespit edilmiş bulunan "şizoafektif bozukluk" hastalığının "remisyonda" olduğu bildirildiği gerekçesiyle vasi tayini gerekmediği gerekçesiyle ret kararı verilmiştir (Arsin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/97 esas 252 karar sayılı kararı). Mahkemece bunun üzerine dosyadaki tüm raporlar da eklenerek 6.12.2011 tarihli yazı ile Sulh Hukuk Mahkemesine yeniden ihbarda bulunulmuştur. Arsin Sulh Hukuk Mahkemesince Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 22.11.2011 gün 51 nolu sağlık kurulu raporunda "davalı ve yakınlarından alınan öykü, hastane kayıtlarının incelenmesi ve yapılan testler sonucu kişide bipolar bozukluk tanısının mevcut olduğu, tedaviden fayda gördüğü ve belirgin iyileşme olduğu halen remisyonda olup vasi tayininin gerekmediği" bildirilmiş mahkemece bu defa Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimliğinden rapor alınmıştır. 3.2.2012 gün ve 7954 sayılı bu sağlık kurulu raporunda da "davalının 8 yıldır nöbet geçirmediği, iyilik halini koruduğu vasi tayini gerekmediği" bildirilmiş ve bu raporlar doğrultusunda vasi tayinine ilişkin dava yeniden reddedilmiştir. (Arsin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/375 esas 2012/26 karar sayılı kararı)Türk Medeni Kanununun 165. maddesinde "Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eşin boşanma davası açabileceği" düzenlenmiştir. Somut olayda, bozma kararı sonrası vesayet konusunda ihbarda bulunan mahkemelerce alınan ve yukarıda özetlenen tüm sağlık kurulu raporları dikkate alındığında davalının hastalığının "remisyonda" olduğu, iyilik halinin devam ettiği dolayısıyla "hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı" yönündeki Türk Medeni Kanununun 165. maddesindeki yasal şartın gerçekleşmediği; bu nedenle akıl hastalığı hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddinin gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.