Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3443 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20612 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ödemiş 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :29.05.2013 NUMARASI :Esas no:2012/529 Karar no:2013/320Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, boşanma davasının reddi ve bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafaka miktarı, aile konutu şerhi konulması, aile konutu ve eşyalardan yararlanma hakkı sağlanması yönündeki talebin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı- davalı kadının aile konutu şerhi konulması ve aile konutu ve eşyalardan yararlanma hakkı sağlanması yönündeki talebi hakkında usulüne uygun şekilde harcı da yatırılarak açılmış bir davası bulunmadığı gibi taşınmazın da üçüncü bir kişiye ait olduğu anlaşıldığından davalı-davacı kadının tüm davacı-davalı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (6100 s. HMK md. 255) Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Mahkemece davacı-davalı kocanın açtığı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların karşılıklı olarak birbirlerini tehdit ettikleri, davacı-davalı kocanın eşini cinsel ilişki konusunda zorladığı, sinkaflı sözlerle hakaret ettiği ve evden kovduğu buna karşılık davalı- davacı kadının da eşine hakaret ettiği, kötü davrandığı ve şiddet içeren davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Bu sonuca ulaşılmasında taraflar eşit derecede kusurludur. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Salime'ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının Mehmet'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.