Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3420 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20803 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Konya 5. Aile MahkemesiTARİHİ :18.07.2013 NUMARASI :Esas no:2012/385 Karar no:2013/573 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kadının kabul edilen davası, manevi tazminat talebinin reddi, velayet ve nafakalar yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın kabul edilen davası, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davacı-davalı kocanın boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delilerden, davacı-davalı kocanın eşine ve eşinin kardeşine hakaret ettiği, bağımsız ev teminine yanaşmadığı, annesini eşinden ve çocuğundan üstün tuttuğunu söylediği, buna karşılık, davalı-davacı kadının ise birlik görevlerini yerine getirmediği, kardeşlerinin eşini tehdit etmesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı- davalı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Ne var ki davalı-davacı kadın da boşanmayı talep ettiğinden kocanın davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2.maddesi koşulları oluşmuştur. Öyleyse kocanın boşanma davasının kabulü açıklanan sebeple sonucu itibarıyla doğru olduğundan, boşanma hükmünün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilerek onanmasına (HUMK.m.438/son) karar vermek gerekmiş, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. b-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru olmamıştır. c-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b ve 2-c bentlerinde gösterilen sebeplerle davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1 ve 2-a bentlerinde gösterilen sebeplerle boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Oğuz'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının Zeynep'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.