Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 339 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 19565 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ :Bucak Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ 26.06.2007NUMARASI :Esas no: 2005/274 Karar no: 2007/218Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdiriNde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı-karşı davacı kadının temyizine yönelik incelemeye gelince;a) Tarafların müşterek çocuğu Z.M.’nın Ekim 2005 tarihinden beri anne yanında olduğu anlaşılmasına karşın bu çocuk yararına tedbir nafakası takdir edilmemesi doğru bulunmamıştır. (TMK. m. 169) b) Kadının 31.03.2007 tarihinde işten ayrıldığı anlaşılmaktadır.İşten ayrılış nedeninin araştırılıp sonucu uyarınca yoksulluk nafakası takdir edilip edilmeyeceğinin mahkemece değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme yetersiz gerekçe ile ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.c) Mahkemece de kabul edildiği üzere evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmeyen ,eşine sürekli fiziksel şiddet uygulayan davacı-davalı koca boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurludur.Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak *davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak *davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a,b ve c bentlerinde gösterilen sebeplerle davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Yusuf'a yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının Nazan'a geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.