Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 336 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 18465 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Ümraniye 2. Aile MahkemesiTARİHİ :08.05.2009NUMARASI :Esas no:2007/308 Karar no:2009/330Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 18.01.2011 gününde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı B.Ş.vekili Av. E.T.geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı M.M.Ş. ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davacı-davalı kadının temyizi yönünden;Temyiz edilen karar temyiz eden davacı-davalı tarafa 10.07.2009 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.md.432) l5 günlük süre geçtikten sonra 29.09.2009 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir.Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir.Ne var ki Aile Mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4.maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği(l.6.l990 günlü ve l989/3 Esas,l990/4 Karar sayılı) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple davacı-davalının temyiz isteminin reddi gerekir.2-Davalı-davacı kocanın temyizine gelince;a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Kısa kararda davalı-davacı kocanın tazminat talepleri reddedildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında buna yer verilmemek suretiyle çelişki yaratılmıştır.Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b.bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tazminat taleplerinin esası ile ilgili olarak şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer hususların yukarıda 2/a bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, davacı-davalı kadının temyiz talebinin yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, duruşma için taktir olunan 825.00 TL. vekalet ücretinin M. alınıp B.verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.