MAHKEMESİ :Bafra 2.A.H.(Aile) Mahkemesi TARİHİ :5.5.2005NUMARASI :218-148DAVA TÜRÜ :Velayetin KaldırılmasıKARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalı #Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 17.10.2005 gün ve 12046-14219 sayılı ilamiyle* bozulmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Yerel mahkeme, 1998 doğumlu küçük A. üzerindeki davalı annenin velayet hakkının Türk Medeni Kanununun 348. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermiş, dairemizce bu karar; hüküm fıkrasında velayetin kaldırılmasının yalnızca A. hakkında olduğunun açıkça gösterilmemesi ve küçüğe vasi tayini için vesayet makamına ihbarın düşünülmemesi yönlerinden bozularak, diğer yönlerden onanmıştır.Davalının, Dairemiz kararına karşı yaptığı karar düzeltme isteminin (HUMK.m.440) yapılan incelemesi sonucunda:Küçük A.’in babasının 1999 yılında öldüğü, annesi K.’nin İstanbul’da çalışması nedeniyle çocuğa 2004 yılına kadar Bafra’da bulunan babaannenin baktığı, davalının yaz tatili ve bayramlarda oğlunu görmeye geldiği, son bir yıldır çocuğun İstanbul’da yanında olup ilkokula başladığı anlaşılmaktadır. Davalının 2001 yılında yeniden evlendiği ve bu evliliğinden de 2003 doğumlu bir erkek çocuğu bulunduğu hususları da sabittir. Velayetin kaldırılması istenen küçük A.1998 doğumlu olup halen davalı annesinin yanında öğrenim görmektedir. Çocuk, duruşmada dinlenmiş; annesinin yanında İstanbul’da kalmak istediğini açıklamıştır. Anayasa, yasalar ve çocuklarla ilgili tüm uluslararası sözleşmelerde “çocuğun üstün yararının” korunması gereği önemle vurgulanmıştır. Durumun değişmesi halinde çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir. Velayetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalkmışsa hakim re’sen dahi velayeti geri verebilir. (TMK.m.351) ../...Tüm dosya kapsamı belirtilen velayete ilişkin genel ilke ve kurallar ışığında incelendiğinde; çocuğun halen yaşayıp eğitim gördüğü davalı annesinin yanında kalmasının onun üstün yararına uygun olduğu, anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davanın reddi gerekirken kabulü doğru değildir. Ne var ki bu yön dairemiz temyiz incelemesi sırasında gözden kaçtığından; davalının karar düzeltme isteğinin kabulüyle, yerel mahkeme kararının “davanın reddi gerekir” şeklinde bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:1-Dairemizin 17.10.2005 tarih, 2005/12046 esas, 14219 karar sayılı bozam kararının yukarıda açıklanan sebeplerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun madde 440/I-4 uyarınca kaldırılmasına, 2-Yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen gerekçeyle: "davanın reddi gerekir” şeklinde değişik gerekçeyle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.