Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3238 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1973 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ankara 9. Aile Mahkemesi TARİHİ :21.11.2011NUMARASI :Esas no:2010/1093 Karar no:2011/1466Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden; davalı koca tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.02.2013 günü duruşmalı temyiz eden davacı B.Eski vekili Av. R.Balkanlı geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı G. Eski ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle son celsede davalı vekili tarafından dinlenmeyen tanıkların dinlenilmesine ilişkin bir talepte bulunulmaksızın davanın reddi talep edildiğinin anlaşılmasına göre davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir.2- Mahkemece, "boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadın ağır kusurlu" kabul edilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı kadının güven sarsıcı davranışlarının, davalı koca tarafından öğrenilmesinden sonra, koca tarafından gönderilen mesajlarda " tek başıma olmuyor hemen şimdi atlayıp her şeyi bırakıp sana geleyim, hiçbir şeyi konuşmadan kaldığımız yerden devam edelim, biz olalım, seni seviyorum, ölürüm ama bu sevgiye kimseyi dokundurmam" ifadelerinin yer aldığı anlaşılmıştır. Kocanın bu mesajları önceki olayların affedildiğini, en azından hoşgörüldüğünü gösterir. Bu tarihten sonra da davacı kadından kaynaklanan yeni bir hadisenin varlığı da kanıtlanmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, eşine ekonomik baskı uygulayan ve eşinin önceki evliliğinden olma çocuklarını huzursuz edecek davranışlarda bulunan davalı kocanın tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, davacı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve tamamen kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği halde (TMK. md. 174/2) davalı koca yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur tespiti ve davalı koca yararına takdir olunan manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdirolunan 990.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.