Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3227 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 20732 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ :Alanya 3. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :11.09.2008 NUMARASI :Esas no: 2005/170 Karar no:2008/427Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün davalı tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 23.02.2010 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2- Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı orantısız ve çoktur. Daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.3-Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına,nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası fazladır. Mahkemece, Türk medeni Kanununun 4.maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul e yasaya aykırıdır.SONUTÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3.bentlerde gösterilen sebeplerle manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.