Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3224 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26046 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İskenderun 2. Aile MahkemesiTARİHİ :27.08.2012NUMARASI :Esas no: 2012/98 Karar no:2012/568Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.02.2013 günü temyiz eden davalı S.D. vekilleri Av. D. Ş. ile Av. B.M. ve karşı taraf katılan İ.C.vekili Av. S.Ş.K. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Vechelerine Dair Sözleşme 01.08.2000 tarihinde Türkiye yönünden yürürlüğe girmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'de bu sözleşmeye taraf bulunmaktadır. Sözleşmemin l/a maddesine göre, işbu sözleşmenin amacı taraf devletlere gayri kanuni yollardan götürülen veya alıkonan çocukların derhal geri dönmelerini sağlamaktır. Sözleşmenin uygulanmasında, bir çocuğun yerinin değiştirilmesinin veya alıkonulmasının haksız olarak nitelendirilebilmesi için ihlal edilmiş bulunan velayet hakkının, yer değiştirme veya alıkoyma vak'asının gerçekleştiği sırada fiilen kullanılması veya bu vak'a gerçekleşmemiş olsaydı kullanılacak olması gerekmektedir (madde 3/b). Toplanan delillerden anne ve babanın 1.9.2001 tarihinde evlendikleri, tarafların Türk vatandaşı oldukları, müşterek çocuğun 23.9.2004 tarihinde dünyaya geldiği, iade başvrusunda bulunan baba tarafından 15.11.2007 tarihinde İzmir 7. Aile Mahkemesinin 2007/846 esas ve 2009/867 karar sayılı dosyasıyla boşanma davası açıldığı, babanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve vekilinin hem dava dilekçesinde hemde 10.12.2009 tarihli celsede müşterek çocuk L. velayetinin anneye verilmesini talep ettiği, 10.12.2009 tarihinde tarafların boşanmalarına müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye bırakılmasına, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, bu kararın 22.1.2010 tarihinde kesinleştiği, 3.7.2011 tarihinde davalı annenin küçük Lara ile birlikte Türkiye'ye geldiği, küçüğün 22.7.2011 tarihinde kişisel ilişki için babaya teslim etmediği, baba tarafından 10.9.2011 tarihinde ise bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine dair Kanunun 13. maddesi gözönüne alındığında iade başvurusundan önce çocuğun velayeti babanın da oluruyla tek başına anneye verildiğine göre; çocuğun kaçırılması ve haksız olarak alıkonulmasından söz edilemez. Öyleyse iade isteğinin reddi gerekirken; yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 990.00 TL. vekalet ücretinin İ.alınıp S.verilmesine. istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.