MAHKEMESİ :İzmir 1.Aile Mahkemesi TARİHİ :29.5.2008NUMARASI :Esas no:2007/954 Karar no:2008/428Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün davacı tarafından; kendi tazminat isteğinin reddi, davalı yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden; davalı tarafından da, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile faiz yönünden temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 23.2.2010 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. Temyiz eden ... vekilinin mazeret telgrafı gönderdiği anlaşıldı. Vekaletnamesinde tevkil yetkisinin bulunduğu görüldüğünden mazereti kabul edilmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı tarafından açılan ve retle sonuçlanan ilk boşanma davası, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Kesinleşen bu kararla, davalının evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede bir kusurunun bulunmadığı hükmen belirlenmiştir. Ret kararının kesinleşmesinden sonra geçen üç yıllık süre zarfında da davalının bir kusuru kanıtlanamamıştır. Boşanma sebebi bulunmadığı halde retle sonuçlanan davayı açarak, boşanma sebebi (TMK.m.166/4) yaratan davacı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurludur. Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davalı yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken yazılı şeklide hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.3-Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK.md.174/2) Gerek reddedilen davada, gerekse fiili ayrılık süresi içinde davacıdan kaynaklanan davalının kişilik haklarına saldırı niteliğinde maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanamamıştır. O halde davalının Türk Medeni Kanununun 174/2.maddesine dayanan manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı yararına; 3.bentte gösterilen sebeple davacı yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.