Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3193 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2449 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Denizli 2. Aile Mahkemesi TARİHİ :16.11.2011NUMARASI :Esas no:2011/336 Karar no:2011/1032Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı koca tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.02.2013 günü temyiz eden davacı R.T. vekili Av. T.Ç.geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı Y. T. ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece "boşanmaya sebep olan olaylarda davacı koca ağır kusurlu" kabul edilmiştir. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça aslolan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HUMK md. 254). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada davacı tanıklarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu yoktur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı tanıklarının beyanlarında geçen şiddet olayından sonra tarafların barışıp bir arada yaşamaya devam ettikleri, böyleyece bu tarihten önceki olayları tarafların affettikleri, en azından hoşgörü ile karşılamış sayılmaları gerektiği; ne var ki, tarafların barışıp bir araya gelmelerinden sonra davalı kadının eşine hakaret ettiği; buna karşılık davacı kocanın da ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemez (TMK md. 174/1-2). Durum böyleyken; taleplerinin reddi yerine davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin Y.den alınıp R.verilmesine aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Y. yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran R.geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.