Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3191 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2405 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ankara 1. Aile MahkemesiTARİHİ :14.02.2011NUMARASI :Esas no:2009/1365 Karar no:2011/156Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.02.2013 günü temyiz eden G. A. ve karşı taraf davacı A.A.vekili Av. S.G.geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesi, "temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması halinde, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceğini, verilen süre içinde bu harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkemece kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceğini" hükme bağlamıştır. Bu düzenlemeye göre eksik olan temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması hususunun hakim tarafından temyiz edene yazılı olarak bildirilmesi zorunludur. Hakim veya mahkeme başkanı yerine kalemce davetiye üzerine sözü edilen bildirimin yazılması, yapılan bildirimi geçersiz kılar. Bu bakımdan temyiz eden davalı kadına "temyiz giderlerindeki" noksanlığı tamamlanması için çıkartılan 15.11.2011 tarihinde tebliğ edilen muhtıra geçersizdir. Geçersiz muhtıraya dayanılarak mahkemece "kararın temyiz edilmemiş sayılmasına" karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple 14.12.2011 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına ve davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekmiştir. 2-İşin esasına yönelik temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede;Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Terk (TMK md. 164) hukuki sebebine dayalı boşanma davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple 14.12.2011 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.