MAHKEMESİ :Demre Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :08.03.2012 NUMARASI :Esas no:2010/107 Karar no:2012/39Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafaka ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının çalıştığı ve düzenli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Mahkemece davalı "ağır kusurlu" kabul edilmiş ise de, aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HMK.m.255). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı kadının eşine ağır hakaret eylemine ve birlik görevlerini yerine getirmemesine karşılık; davacı kocanın da, eşini istemediği, "alıp götürün" dediği, O'nu dinen boşadığını söylediği, eşi için "okumakla adam olunmaz" demek suretiyle aşağıladığı ve eşine şiddet uyguladığı, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı kocanın daha ziyade kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken mahkemece davalı kadının ağır kusurlu bulunduğuna yönelik kusur tespiti ve buna bağlı olarak manevi tazminat isteğinin reddi yerinde görülmemiştir.3-Dosya kapsamından davacının davalının şiddetine maruz kaldığı, şiddet üzerine müşterek haneyi terk ettiği, o sırada davalının da evde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının olağan koşullar içerisinde evi terk ettiği dolayısıyla ziynetleri alma fırsatı olduğu söylenemez. Kaldı ki toplanan delillerden ziynetlerin davalı tarafta kaldığı kanıtlanmıştır. O halde davaya konu ziynetler yönünden bilirkişi incelemesi çerçevesinde, isteğin kabulüne karar vermek gerekirken reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, manevi tazminat ve ziynet alacağı yönünden BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.