:MAHKEMESİ :Yozgat 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :20.09.2012NUMARASI :Esas no:2012/54 Karar no:2012/667Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.10.2013 günü temyiz eden davacı N.. S.. İpekel vekili Av. L...T... geldi. Karşı taraf davalı M.. İ.. ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma davasının davacısı (kadın); boşanmaya sebep olan olaylarda “eşit kusurlu olduğu” kabul edilerek tazminat isteklerinin reddedildiğini, beyanları hükme esas alınan davalı tanıkları M.., Abdi ve M.. hakkında, hükümden sonra yalan tanıklıktan kamu davası açıldığını, bunlardan tanık Mukadder'in Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesince hapis cezasına çarptırıldığını, diğerlerinin ise delil yetersizliğinden beraatlerine karar verildiğini ileri sürerek, yargılamanın iadesi talebinde bulunmuş: (HMK md. 375)mahkemece; “tanık Mukadder hakkında verilen hükmün açıklamasının geri bırakılması kararının mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığı” gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebi incelenmeksizin reddedilmiştir.Boşanma davasında dinlenen ve beyanı hükme esas tutulan davalı tanığı M.. Ç.. hakkında, hükümden sonra “yalan tanıklıkta bulunmaktan” kamu davası açıldığı ve bu şahıs hakkında ceza mahkemesince “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği görülmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığa yüklenen suça ilişkin yargılama sonunda cezaya hükmedilmesi halinde, hükmün açıklanmasının belirli koşulların gerçekleşmesine bağlı olarak ertelenmesi anlamına gelmektedir. (5271 s. CMK md. 231) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen durumlarda, sanığın suçlu olduğu konusunda ulaşılmış bir vicdani kanaat bulunmakta ve bu kanaat kasten yeni bir suç işlenmemesi şartına bağlı olarak hüküm ifade etmemektedir. Sanığın suçluluğu konusunda ulaşılmış olan vicdani kanaat ve ceza mahkemesinin kararı, tespit ettiği maddi olgular bakımından hukuk hakimini bağlar. Öyleyse bu husus gözetilerek yargılamanın iadesi sebeplerinin mevcut olup olmadığının değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.