Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3171 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16831 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Salihli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :3.4.2012 NUMARASI :Esas no:2011/583 Karar no:2012/229Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Velayete ilişkin düzenlemede anne ve babanın yararları da gözetilmekle birlikte; asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece davalı annenin çocuklarla ilgilenmediği gerekçesiyle velayetleri davacı babaya bırakılmış ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların fiili ayrılıklarından sonra çocukların davalı annenin yanında kaldıkları, yaşları itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç oldukları ve davalı babanın sürekli olarak gece saatlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece velayet düzenlemesi konusunda alınmış uzman raporu da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesinde belirtilen uzman bilirkişiden de görüş alınarak velayet düzenlemesi yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı ve yanında bulunan müşterek çocuklar yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.