Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3125 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16726 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ:Bakırköy 7. Aile MahkemesiTARİHİ :24.01.2012 NUMARASI :Esas no: 2011/51 Karar no:2012/50Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından, kendisinin maddi ve manevi tazminat istemi ile ilgili karar verilmemesi ve kendisi ile müşterek çocuk yararına nafakaya hükmedilmemesi yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü;1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının yoksulluk nafakası konusunda açık bir isteğinin bulunmamasına göre, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2) Davalı kadın, 05.04.2011 havale tarihli dilekçesiyle 10.000 TL. maddi, 100.000 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalının bu istemlerinden feragat ettiğine ilişkin beyanı bulunmadığına göre; bu istemleriyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HMK.md.26).3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın ve yanında bulunan 2010 doğumlu müşterek çocuk Ataberk yararına, kararın kesinleşeceği tarihe kadar geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.4-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK.md.l 82). Bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen çocuk için boşanma hükmünün kesinleşmesinden geçerli olarak iştirak nafakasına hükmedilmemesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.