MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile MahkemesiTARİHİ :25.04.2012 NUMARASI :Esas no:2010/1206 Karar no:2012/499Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tedbir ve iştirak nafakasının her an doğup işleyen hak niteliğinde olduğu, davacı kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının talep tarihi olan 12.12.2011 tarihinden itibaren hükmedildiğinin ve iştirak nafakası talebinin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilmesinin mümkün bulunmasına göre davalı kocanın aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi kapsamında dava açmış, davalı 19.10.2010 tarihli cevap dilekçesinde ve 16.02.2011 tarihli ilk oturumda açılan davayı kabul etmediğini, açılan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşulları oluşmamış, dava Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılmasına dayanan boşanma davasına dönüşmüştür. Davacı kadın 06.06.2011 tarihli oturumda çocuk adına nafaka, kendisi içinde nafaka ve tazminat talebinin bulunmadığını bildirmiştir.Davacı kadının bu beyanıyla yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Feragatten rücu mümkün değildir. Bu itibarla davacı kadın yararına maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.