Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30681 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17929 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Batman 3. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :9.5.2013NUMARASI :Esas no:2012/389 Karar no:2013/255Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından kişisel ilişki, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ve ziynet alacağının reddi yönünden; davalı (koca) tarafından ise hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk 2010 doğumlu S.Ç.henüz çok küçük olup, anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Ayrıca tarafların her ikisininde aynı şehirde oturdukları anlaşılmaktadır. Bu yaştaki çocuğun her hafta sonu alınıp bir gün sonra teslim edilmesi çocuğun fiziki ve zihni gelişmesini ve sağlığını ciddi şekilde etkileyeceği gibi , anneyi de hafta sonu eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini de gereği şekilde yerine getirmesine engel olacaktır. O halde, mahkemece çocuğun yaşı, bedeni ve fikri gelişimi ve sağlığı dikkate alınarak davalı babası ile her hafta sonu yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması yanlış olmuştur.3- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.4-Davacı kadın 27.09.2012 tarihli dava dilekçesinde, boşanmanın yanında ziynet alacağı yönünden de talepte bulunmuştur.Davacı, dava dilekçesinin üçüncü sahifesinin son paragrafında talep ettiği ziynet eşyalarının cins, nitelik, ayar ve gramını açıkça belirterek bu ziynetlerin aynen olmadığı takdirde bedeli olan 90.000 TL. nin ödenmesini talep etmiş ve gerekli harçları da ödemiştir. Mahkemece talep edilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, ayar ve gramlarının belirtilmemiş olduğunu gerekçe göstererek "açılmamış sayılmasına" karar vermesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece davacı kadının ziynet eşyaları ile ilgili talebi konusunda olumlu -olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi yanlış olmuştur.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.