MAHKEMESİ :Çan Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :02.04.2013 NUMARASI :Esas no:2011/25 Karar no:2013/119Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ortak hayatı yeniden kurmak amacıyla biraraya geldiklerinin kanıtlanamadığının anlaşılmasına göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası içinde talep edilen Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesinden kaynaklanan boşanmanın eki sayılan maddi ve manevi tazminatlar, dava dilekçesi veya cevap dilekçesi ile herhangi bir harç yatırılmadan her zaman talep edilebilir. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kocanın fiili ayrılık döneminde sadakatsiz davranışlar içerisine girdiği, davalı kadının ise kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, davacı kocanın kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu ve ağır kusurlu olduğu, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları (TMK.md.4.B.K.42,44,49) dikkate alındığında davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yasaya uygun olmayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.3-Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.md.182/2). Tarafların müşterek çocukları olan İ.velayeti davalı anneye verilmiştir. Mahkeme ilamında iştirak nafakası verilmemesine gerekçe gösterilen aynı mahkemenin 2009/11 esas 2011/218 karar sayılı ilamının müstakil tedbir nafakası (TMK.md.197) yönünden alınmış bir ilam olduğu anlaşılmaktadır. O halde, velayetin kullanılması temyiz edene verilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yasaya uygun olmayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması yanlış olmuştur.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle manevi tazminat ve iştirak nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.