Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30523 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18025 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İzmir 10. Aile MahkemesiTARİHİ :02.05.2013 NUMARASI :Esas no: 2012/562 Karar no:2013/354Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, kocanın davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece taraflar eşit kusurlu bulunarak her iki tarafın açtığı boşanma davası kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Davalı- davacı kadının güven sarsıcı davranışları kanıtlanamamıştır. T.T.'in beyanında geçen ve mahkemece kusur belirlemesine esas alınan hakaret olaydan sonra ise evlilik birliğinin devam ettiği dolayısıyla kadının bu davranışının koca tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığı anlaşılmaktadır. Toplanan delillerden tarafların karşılıklı olarak birlik görevlerini yerine getirmedikleri, davacı- davalı kocanın eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, davalı- davacı kadının da kanser olan kayınvalidesinin hastalığı ile ilgili moral bozucu sözler söylediği, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda davacı - davalı kocanın daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemenin boşanmaya neden olan olaylarda tarafları eşit kusurlu kabul etmesi doğru olmamıştır. Gerçekleşen olayların yıkıcı etkisi karşısında, evliliğin devamında taraflar ve ortak çocuk için bir yarar kaldığından sözetmek imkanı ortadan kalkmıştır. Bu durumda; kocanın boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleştiğine göre kocanın boşanma davasının da kabulü ile verilen boşanma kararı sonuç itibarıyla doğru olup, davalı- davacı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle kocanın kabul edilen boşanma davasına ilişkin hükmün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiş (HUMK. md. 438/son) ve davacı-davalı kocanın tüm, davalı- davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.2-Davacı - davalı kocanın daha ağır kusurlu olduğu gerçekleşmiş bulunmasına göre, Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesi uyarınca davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple kocanın kabul edilen boşanma davasında hükmün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden S.'ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran F.'ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.