Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30515 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9539 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Viranşehir Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :04.01.2012NUMARASI :Esas no:2010/189 Karar no:2012/13Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı S. Ü. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davalı S. Ü.'a yapılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin 18.01.2012 tarihli tebligat evrakında tebligatla görevli memurun kimliği ve imzası yer almadığından yapılan karar tebliği geçersiz, olduğundan davalının 08.03.2012 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin süresinde olmadığından bahisle reddine dair 01.03.2012 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.2-İşin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;A)Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus idaresinin dava açılmak üzere lüzum bildirimi olmadan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re'sen açılmış olan nüfus kayıt düzeltimi davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Salih'in buna yönelik temyiz itirazı yersizdir.B)Evlenmenin iptaline (TMK. md. 145/4) ilişkin olan dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır.Görev, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (md. 118-395) kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını; aynı yasanın 2. maddesi de, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16,11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Bu açıklama karşısında; davaya “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılmak üzere nüfus kayıt iptali davasından tefrik edilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple 01.03.2012 tarihli temyiz isteğinin reddine dair ek kararın bozularak kaldırılmasına, 2/B numaralı bentte gösterilen sebeple evlenmenin iptaline yönelik kararın BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu nüfus düzeltim davasının reddine ilişkin bölümünün ise yukarıda 2/A numaralı bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.