Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30251 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 23784 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ankara 14. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :03.11.2009NUMARASI : Esas no:2008/150 Karar no:2009/398Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 10.05.2012 gün ve 5393-12609 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Asliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Davacılar-birleşen davanın davalıları A.E.ve arkadaşları tapuda hisse iptali ve tescil, davalılar-birleşen davanın davacıları H.E. ve arkadaşları ise mirastan feragat sözleşmesinin iptali için dava açmışlar, yerel mahkemece A. E. ve arkadaşlarının açmış olduğu tapuda hisse iptali ve tescil davasının reddine, H.E.ve arkadaşlarının açmış oldukları mirastan feragat sözleşmesinin iptaline ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş, A. E.ve arkadaşlarının temyizi üzerine Dairemizin 10.05.2012 gün ve 2012/5393 esas, 2012/12608 sayalı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davacılar-birleşen davanın davalıları A.E.ve arkadaşları karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır. Davalılar-birleşen davanın davacıları H.E. ve arkadaşlarının mirasbırakanı olan M.E.Ankara 13. noterliğinin 11.03.1981 gün ve 6395 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki feragatname ile müteveffa babaları A.E.’dan kalan menkul ve gayrimenkullerindeki hak ve hisselerini kardeşleri ve aynı zamanda mirasçı olan İ.E., A.E., H. Ö.ile müteveffa kardeşi İ.E.varislerine bıraktığını beyan etmiştir. Düzenleme şeklinde yapılan bu sözleşme Türk Kanunu Medenisinin 475. maddesi ve Türk Medeni Kanununun 525. maddesi kapsamında mirastan feragat sözleşmesi olmadığı gibi şartları da olmadığından vasiyetname de kabul edilemez. Kaldı ki bu husus yerel mahkeme ile Dairemiz arasında da uyuşmazlık konusu değildir. Davalılar-birleşen davanın davacıları H.E.ve arkadaşlarının miras bırakanı M. E. 11.03.1981 gün ve 6395 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki feragatname ile babası A. E.’dan kalan menkul ve gayrimenkulleri kardeşleri İ.E. A.E., H. Ö. ve ölen kardeşi İ. E.’ın mirasçılarına bıraktığını beyan ettiğinden bu belge 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesi anlamında pay devrini gösteren bir belgedir. Bu belgenin tüm miras payını içermesine gerek olmadığı gibi, yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Senedin yazılı ve M.E.ın beyanını ve imzasını taşıyan bir belge olarak davacılar-birleşen davanın davalıları A.E.n ve arkadaşlarına verilmesi ve bunların yedinde bulunması Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesini teyit eden (Türk Medeni Kanunu md.672) bir yön olduğundan, davacılar A.E.ve arkadaşlarının mirasbırakanı müteveffa İsmail E.ve kardeşlerinin senette imzalarının bulunmaması da sonuca etkili değildir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmamıştır. Somut olayın Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesinin öngördüğü yasal çerçeve içinde değerlendirilmesi gerekir. Medeni Kanunun belirtilen maddesi açılmış bir terekedeki miras payının devri için yazılı irade beyanını yeterli görmüştür. Borçlar Kanununun 13. maddesi (Yeni B.K.14.maddesi) “yazılı olması gereken sözleşmede borç yüklenenlerin irade açıklamalarını imzalarıyla doğrulamış olmasını geçerlilik için yeterli kabul etmiştir”. Borç altına giren M.E. miras payını karşılıksız olarak A.E.ve arkadaşlarına devir etmiş, alacaklılara herhangi bir borç yüklememiştir. O halde miras payını devir edenin yazılı sözleşmedeki imzası yeterlidir. Alacaklıların sözleşmeye katılmamış olması hukuki geçerliliği etkilemez. Ne var ki ilk inceleme sırasında bu yön gözden kaçırıldığından davacılar-birleşen davanın davalıları İ. E.mirasçıları A. E.ve arkadaşlarının karar düzeltme istemlerinin kabulüne, Dairemizin 10.05.2012 gün 2012/5393 esas, 2012/12609 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkemece 11.03.1981 gün ve 6395 sayılı belgenin Türk Kanunu Medenisinin 612 (TMK.md.672) maddesi gereğince miras payının devrine ilişkin irade açıklaması olarak kabul edilerek değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün asıl ve karşı dava yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Davacılar-birleşen davanın davalıları A.E.ve arkadaşlarının karar düzeltme istemlerinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüne, Dairemizin 10.05.2012 gün 2012/5393 esas, 2012/12609 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yukarıda gösterilen gerekçelerle hükmün her iki dava yönünden de BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.