Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2990 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 5674 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Oltu Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :22.12.2010 NUMARASI :Esas no:2009/158 Karar no:2010/276Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile "eşya ve ziynetlere" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, kusurlu kabul edilmesine ilişkin gerekçesi, nafaka ve manevi tazminat yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise, boşanma davası, ziynetler ve eşyalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı- karşı davacı (koca), 7.4.2009 tarihinde mahkemeye başvurarak eşinin eve dönmesi için ihtar edilmesini istemiştir. İhtar isteği, bu tarihten önceki olaylardan dolayı eşini affettiğini veya en azından hoşgörüyle karşıladığını gösterir. Affedilen ve hoşgörüyle karşılanan olaylar nedeniyle de kadın artık kusurlu kabul edilemez. Davalı-karşı davacı (koca)'nın ise bağımsız ev temininden kaçındığı, eşine sinkaflı sözlerle küfrettiği ve fiziki şiddet uyguladığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı (koca) tam kusurludur. Hal böyleyken davacı-karşı davalının da kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak davacı-karşı davalı (kadın)'ın manevi tazminat isteğinin reddedilmesi doğru bulunmamıştır.3-Davalı tarafından, eşya ve ziynetlere ilişkin olarak açılan karşı davada, kocanın eşyalara ilişkin talebi kabul edilmiş, ancak mahkemece hüküm kurulurken, eşyaların adet, cins ve değerleri ayrı ayrı gösterilmeyerek, bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır. Dava dilekçesi ve bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Kabul edilen eşyaların adet, cins ve değerlerinin ayrı ayrı belirtilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın, infazda duraksamaya yol açmayacak şekilde gösterilerek hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple tazminata esas alınan kusur ve manevi tazminat yönünden davacı- karşı davalı (kadın) yararına 3. bentte gösterilen sebeple de davalı-karşı davacı (koca) yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.