Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2965 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 434 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : Eleşkirt Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20.09.2007 NUMARASI : Esas no: 2007/57 Karar no: 2007/87Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dava babalık hükmüne ilişkinolup Türk Medeni Kanununun 301 ve devamı maddeleri gereğince açılmıştır.Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.2-Kabule göre de;Türk Medeni Kanununun 337.maddesi uyarınca evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de, kanun koyucu, babalık davasında ananın her zaman çocuğun yararına davranmayacağı ilkesinden hareket ederek küçük için kayyım tayin edilmesini (TMK.md.426/2) ve davanın Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye; ana tarafından açılmışsa kayyıma, kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbarını öngörmüştür. (TMK.md.301/3) Böylece şu veya bu gibi düşüncelerle ana-babanın çocuk aleyhinde birleşmeleri ve onun zararına bir durumun doğumu önlenmek istenmiştir. Yukarıda açıklanan kural çerçevesinde küçüğe vesayet makamınca kayyım tayin ettirilmeden, tüm ilgililere dava ihbar (HUMK.md.49) edilmeden, katılmalarına imkân hazırlanmadan, gösterdikleri takdirde delilleri de toplanmadan eksik tahkikatla hüküm verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA,temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.