Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29642 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 19472 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Niğde 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :25.05.2011 NUMARASI :Esas no:2008/525 Karar no:2011/479Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; koruma kararının kaldırılmasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kocası tarafından terk edilmesi üzerine 2003 doğumlu kızı Sevda ile yalnız kalmış, çalışmak zorunda kalınca çocuğunu ücret karşılığında bakmaları için tanıdık bir aile yanına bırakmış, ücret ödenemeyince de bu ailenin terk etmesi üzerine çocuk SHÇEK'e bağlı yurtta koruma altına alınarak çocuğun evlat edindirilmesi işlemleri başlatılmıştır. Çocuk hakkında alınan "kurumda koruma altına alınmasına" ve "evlat edindirme işlemleri sırasında ana ve babanın rızanın aranmamasına" ilişkin her iki kararda evrak üzerinde, hasımsız ve davacı anneye tebligat yapılmadan alınmıştır. Koruma kararı verilmesi ve evlat edinmede ana ve babanın rızanın aranmaması kararı (TMK. m.311, 312.) çocuğun haklarına yönelik olduğu gibi, getirdiği yükümlülükler ve doğuracağı sonuçlar bakımından da önemlidir. Çocuğun yasal temsilcisi olan ana ve babasına davanın yöneltilmesi, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Öte yandan 2828 sayılı Kanunda bu tür davaların evrak üzerinde incelenerek karar verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 29.1.2009 tarih ve 2008/14599-984 sayılı ilamı).Koruma kararının tarihi 27.12.2007 , evlat edindirme işlemleri sırasında ana ve babanın rızasının aranmamasına ilişkin kararın tarihi ise 17.3.2008'dir. 4.3.2008 tarihinde çocuk Ankara'da koruyucu aile yanına yerleştirilmiş, davacı anne bu durumu öğrenir öğrenmez 13.5.2008 tarihinde Ankara 7.Aile Mahkemesine dava açarak çocuğun kendisine teslimi için yasal girişimlere başlamıştır.Yargılama sırasında Ankara 7. Aile Mahkemesince talimatla alınan psikolog, pedegog ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetince verilen 30.11.2010 tarihli raporda da anne ile kişisel ilişki kurularak uygun ortamın sağlanması ve çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.Koruma kararının ve evlat edinme işlemleri sırasında ana ve babanın rızasının aranmamasına ilişkin kararların davacı anneye usulünce tebliğ edilmeden alınması, çocuğun koruyucu aile yanına yerleştirildiği 4.3.2008 tarihinden kısa süre sonra 13.5.2008 tarihinde ilk davanın açılması ve uzman bilirkişi heyetinin oluş ve kabule uygun raporu dikkate alınarak, koruma kararının ortadan kaldırılmasına ve çocuğun davacı anneye teslimine ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yargılamanın kısa sürede bitirilememesi nedeniyle çocuğun koruyucu aile yanında kaldığı sürenin uzamış olması gerekçe gösterilerek ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.