Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2686 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20498 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Manavgat 3. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :18.04.2013 NUMARASI :Esas no:2012/431 Karar no:2013/150 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, ön inceleme duruşması 22.01.2013 günü tarafların huzuru ile icra edilmiş, aynı oturumda tahkikata geçilmesine karar verilerek, tahkikat için belirlenen duruşma günü taraflara tefhim edilmiş, 18.04.2013 tarihli tahkikat duruşmasında da dava, davalının yokluğunda nihai olarak karara bağlanmıştır. 18.04.2013 tarihli tahkikat duruşmasına ilişkin tutanakta "... bu sırada davalının adliye bahçesinde hazır olduğu; ancak aşırı sarhoş olması sebebiyle adliye güvenliği ve polisler tarafından içeri alınmadığı, mahkememize bildirildi..." şeklinde bilgiye yer verildiği görülmektedir. Tutanağa geçen bu bilgiden, davalının tahkikat duruşmasına katılmak üzere duruşmanın icra edileceği gün duruşma saatinden önce adliyeye geldiği; ancak alkollü olması sebebiyle güvenlik tarafından içeri alınmadığı anlaşılmaktadır. Hakim, davalı ile ilgili kendi gözlemini değil, kendisine iletilen bilgiyi tutanağa geçmiş ve davalının yokluğunda duruşmayı icra etmiştir. Davanın taraflarının yargılamada bulunmak haklarıdır. Bu hak adil yargılanma hakkının bir gereğidir. Yasal sebep bulunmadıkça, davanın taraflarının duruşmada hazır bulunmalarına mani olunamaz. Davasını kendisi takip eden kimse, yasal şartların varlığı halinde ancak hakim kararıyla duruşmadan çıkarılabilir (HMK md. 79/2). Salondan çıkartılması halinde de tarafın yokluğunda uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır. Davalının duruşma salonundan çıkarılmasına ilişkin hakim tarafından alınmış bir karar ve bu yönde yapılmış bir işlem bulunmamaktadır. Kaldı ki, uygun olmayan tutum ve davranışı sebebiyle davalı duruşmaya alınmamış ise, kendisini vekille temsil ettirmesi için uygun bir süre tanınıp, buna uyulmaması halinde taraf yokluğu halindeki hükümlere göre işlem yapılmalıdır. Bu husus nazara alınmadan aynı oturumda davalının yokluğunda hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.