Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26351 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7974 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Gaziantep 4. Aile MahkemesiTARİHİ :25.09.2013NUMARASI :Esas no:2010/1278 Karar no:2013/695 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından; her iki dava ve koca lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (kadın)'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, dava ve karşı dava hakkında "konusuz kalmış olmaları sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmasa bile, hakimin dava tarihindeki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine ve bu kapsamdaki vekalet ücretini tayin ve takdir etmesi gerekir (HMK md. 331/1). Bu husus nazara alınmadan davacı (kadın)'ın haklılık durumu araştırılıp değerlendirmeden koca lehine iki ayrı vekalet ücreti tayini usul ve yasaya aykırıdır. 3-Yabancı mahkemece, tarafların her ikisinin de Türk vatandaşı olduğu nazara alınarak boşanmada Türk hukuku uygulanmış ve Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Tarafların rızalarına dayalı olarak Yasanın 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi halinde her iki tarafın da boşanma ve fer'ilerinde anlaştıkları, aralarındaki ihtilafları ilerde tekrar çekişme konusu yapmamak üzere nihai olarak çözdükleri kabul edilir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine göre verilmiş bir boşanma kararından sonra artık taraflar boşanma hükmünde yer almasa dahi birbirlerinden boşanmaya bağlı onun fer'isi niteliğinde nafaka ve tazminat talep edemezler. Bu husus nazara alınmadan koca yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. 4-Davacı-karşı davalı (kadın) temyiz dilekçesinde çocuk için istediği ve hüküm altına alınan iştirak nafakası talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. Bu beyan dikkate alınarak bu hususta bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2), (3) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere (1), (2) ve (3.) bentlerde oybirliğiyle, (4.) bentte oybirliğiyle karar verildi.