Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25700 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16798 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Çaycuma 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :13.11.2012 NUMARASI :Esas no:2012/583 Karar no:2012/462 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, davalı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının, boşanma davası süresince baba evinde bir başka erkekle birlikte yaşadığı, dava süresince iaşesinin birlikte yaşadığı şahıs tarafından karşılandığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davalı yararına geçimiyle ilgili Türk Medeni Kanununun 169'uncu maddesi çerçevesinde tedbir alınmasını gerektirici sebep mevcut değildir. Bu yön gözetilmeden davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. 2-Davalı “tam kusurlu” kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, ilk hükmün boşanmaya ilişkin bölümü, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek Yargıtayca onanmıştır. İlk hüküm, “davalının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile tazminat istekleri hakkında müspet veya menfi bir karar verilmesi gerektiğinden” bahisle bozulmuştur. Şu halde, davalı tam kusurlu kabul edilerek verilen boşanma kararı kesinleşmiştir. Boşanma sebebiyle yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için ise, bu nafakayı talep eden tarafın, boşanmada tam ya da ağır kusurlu olmaması şarttır (TMK m. 175/1). Davalının tam kusurlu olduğu sabit olduğuna göre, lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu yön nazara alınmadan davalı yararına yoksulluk nafakası tayini doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.