Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 257 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 24719 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ :Çocuk Mallarının Korunması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm veli ... tarafından 24.03.2016 tarihli asıl karar ile 14.05.2016 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Çocuk mallarının korunması davasında verilen hüküm veli ... tarafından temyiz edilmiş, mahkemece 14.05.2016 tarihinde verilen ek kararla velinin süresi içerisinde temyiz masraflarını yatırmadığı gerekçesiyle temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, veli tarafından ek karara karşı temyiz talebinde bulunulmuştur. Dosya içerisindeki belgelerden temyiz posta masraflarının yatırılması amacıyla veliye çıkartılan muhtıranın 04.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve muhtırada belirtilen posta giderlerinin 08.04.2016 tarihinde mahkemesine gönderilmek üzere postaneye yatırıldığı ve buna ilişkin dekontun da dosyaya ibraz edildiği, velinin muhtırada belirtilen yükümlülüğünü posta masrafının mahkemeye gönderilmek üzere postaneye yatırılması suretiyle yerine getirildiği, bu sebeple temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla (Anayasa Mahkemesi'nin 05.11.2014 tarih ve 2012/1223 sayılı kararı, YHGK. 26.04.2015 tarih ve E.2013/21 - 2293-K. 2015/1735) 14.05.2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.2- Hükmün esasına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;Dava, çocuk mallarının korunmasına (TMK m. 352 vd.) ilişkin olup; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda "çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiş ve basit yargılama usulüne tabi tutulmuştur. (HMK m. 382/14, 316/1 a-ç). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320/1). Ne var ki çocuk mallarının korunmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davanın bu niteliği, duruşmalı inceleme yapılmasını, delil toplanmasını ve ayrıntılı araştırmayı gerekli kılmaktır. Mahkemece duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden hüküm verilmiştir. Dolayısıyla tarafa delillerini sunma hakkı tanınmamıştır (HMK m. 27). Davanın basit yargılama usulüne tabi olması, bu hakkın ihlal edilmesi suretiyle karar verilebileceği anlamına gelmez. Öyleyse açıklanan hususlar gözetilerek, talebin duruşma yapılarak incelenmesi, tarafa delillerini sunması için süre verilmesi gerektiğinde re'sen de araştırma yapılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 14.05.2016 tarihli ek kararın yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple bozularak kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.