Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24855 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6403 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ankara 10. Aile MahkemesiTARİHİ :24.12.2013NUMARASI :Esas no:2012/338 Karar no:2013/1752Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişki, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.12.2014 günü temyiz eden davacı F.. S.. vekili Av. A. D.ve karşı taraf davalı K.. S.. vasisi M.. S.. vekili Av. D.A.geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davalı koca Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış ve kendisine vasi tayin edilmiştir. Davalı akıl hastasıdır. Akıl hastalığına dayalı bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Davacı kadın Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için, en azından davalının az da olsa kusurunun varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Açıklandığı gibi, davalı koca akıl hastası olduğundan kendisine bir kusur yüklenemez. O halde, davacı kadının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı davasının reddi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiş ise de, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir.2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Mahkemece, kararın gerekçe kısmında; davacı kadının yoksulluğa düşeceği belirtilerek boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren 200 TL. yoksulluk nafakası takdir edildiği belirtilmiş ise de, hüküm fıkrasında davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemeler; hükümlerinde, taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakları; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermelidir (HMK. md. 197/2). Mahkemece, gerekçeli kararda, gerekçe ile hüküm sonucu arasında anılan yasal gerekliliğe aykırı olarak, yoksulluk nafakası yönünden çelişki yaratılmıştır. Bu yönün gözetilmemesi bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş; yoksulluk nafakası talebi hakkında yeniden hüküm vermekten ibarettir. Açıklanan yönde işlem yapılmak üzere, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.