Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24852 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6185 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ayvalık Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :16.05.2013NUMARASI :Esas no:2011/225 Karar no:2013/377 Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davası, tazminat ve nafaka miktarları, vekalet ücreti ve ziynet alacağı ile birleştirme kararı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.12.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı S.. A.. vekili Av. E. B. ve karşı taraf yine temyiz eden davacı-davalı Ö.. A.. vekili Av. M. S. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası içinde, manevi tazminata karar verilebilmesi için, tazminat isteyenin kusursuz veya az kusurlu olması yanında kişilik haklarına saldırı mahiyetinde maddi bir olayın da gerçekleşmesi gerekmektedir. Toplanan delillerden, davacı-davalı (koca)'nın birlikte yaşamaktan kaçınmak suretiyle evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu eylem, boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranış olup, kadının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde değildir. Açıklanan bu sebeple mahkemece, davalı-davacı (kadın) yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir (TMK md. 174/2). 3-Mahkemece, davalı-davacı (kadın)'ın ziynet alacağı davası kabul edilmiştir. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK md. 26). Davalı-davacı (kadın)'ın kabul edilen 40 dolar para, 750 TL para takısı, 1 adet alyans, 22 ayar 2 adet yarım altın, 1 adet büyük altın yönünde talebi olmadığı halde talep aşılarak bu ziynetlerin de kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı (kadın) yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 5-Davalı-davacı (kadın)'ın açtığı boşanma davası kabul edildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı-davacı (kadın) yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı-davalı (koca) yararına, 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle de davalı-davacı (kadın) yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin Ö.'den alınıp S.'ye verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ziynet eşyalarına ilişkin bölüm yönünden oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.