Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24728 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13779 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Akşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :17.04.2014NUMARASI :Esas no:2013/66 Karar no:2014/224Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, nafaka, reddedilen tazminatlar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Tarafların kusur belirlemesine ve davacı-karşı davalı (koca)'nın reddedilen tazminat taleplerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın kusur belirlemesine ve reddedilen tazminatlarına yönelik temyiz itirazları yersizdir.b-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı (koca)'nın eşine birden fazla kez şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalı-karşı davacı (kadın)'ın ise; kıskançlık yaptığı, eşine hakaret ettiği ve aşağıladığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkeme tarafından davalı-karşı davacı (kadın)'ın eşine şiddet uygulaması kusur olarak kabul edilmiş ise de, şiddet olayı kocanın davasından sonra meydana gelmiştir. Her dava açıldığı tarihe göre değerlendirileceğinden davalı-karşı davacı (kadın) tarafından gerçekleştirilen şiddet olayı hükme esas alınamaz. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, davacı-karşı davalı (koca)'nın daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Davalı-karşı davacı (kadın) karşı dava dilekçesinde boşanma talebi olmaksızın Türk Medeni Kanununun 174/1-2. madde kapsamında maddi ve manevi tazminat ile Türk Medeni Kanununun 175. madde kapsamında yoksulluk nafakası talep etmiştir. Bu istekler açılan boşanma davası içerisinde boşanmanın fer'i (eki) olarak istenebileceği gibi, dava açılması suretiyle de istenebilir. Ancak boşanmanın fer'i (eki) olan bu istekler için dava yoluyla talep edilmesi tercih edildiği takdirde; gerekli nispi peşin harç yatırılmalıdır. Başvurma harcı yatırılmakla birlikte, istenen tazminatlar toplamı ile yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcın yatırılmadığı görülmektedir. Harca tabi davalarda nispi peşin harç tamamlanmadan izleyen yargılama işlemleri yapılamaz. Açıklanan nedenlerle mahkemece, dava yoluyla, istenen tazminatlar ve yoksulluk nafakasına ilişkin yukarıda açıklanan şekilde belirlenecek nispi peşin harcın davacı-karşı davacı (kadın) tarafından tamamlanması istenilmeden (Harçlar Kanunu md. 30-32) davanın esasına girilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1-b ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, davacı-karşı davalı (koca)'nın kusur belirlemesine ve reddedilen tazminat talebine yönelik temyiz itirazının yukarıda 1-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı-karşı davacı (kadın)'ın reddedilen tazminatlarına ve nafakanın miktarına yönelik ve davacı-davalı (koca)'nın kadın lehine hükmedilen nafaka ile yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.