Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2472 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1190 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ :Polatlı 1. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :28.12.2005NUMARASI :Esas no: 2005/977 Karar no:2006/752Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından nafakalar, vekalet ücreti, takı ve katkı isteğiyle ilgili verilen karar yönünden davalı-davacı (kadın) tarafından da tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davalı kadın tarafından 28.1.2005 tarihinde bağımsız olarak açılan boşanma davası, koca tarafından açılan boşanma davasıyla birleştirilmiş ve davalar birleştirilerek yürütülmüş, karar da birlikte verilmiştir. Bu durumda kararın tesis edildiği tarihte ortada kesinleşen bir boşanma hükmünün varlığından bahsedilemez.Toplanan deliller çerçevesinde kadının birleşen boşanma davasındaki boşanma talebinin esasıyla ilgili de olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde kesinleşmiş bir boşanma hükmünün olmadığı gözetilmeden birleşen davadaki boşanma talebi ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına biçiminde karar tesisi doğru değil ise de; hükmün bu bölümü tarafların temyizinin şumulü dışında kaldığından bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.2-Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde yer alan koşullar gerçekleşmedikçe, davalının boşanmayı kabul beyanı hukuki sonuç doğurmaz.*Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir3-Tarafların temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;a)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b)Davalı-davacı kadının birleşen davadaki maddi tazminat isteği, takılar ve araca katkı karşılığıdır. Bu talepler, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nisbi harca tabidir. Davalı-davacı başvurma harcı yatırmıştır. Peşin nisbi harç noksanlığını tamamlaması için davalı-davacıya önel verilmesi, harç noksanlığı tamamlandığı (Harçlar K. m. 30-32) takdirde işin esasının incelenmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. ./.c)Davalı-davacı kadının Nisan 2006’da tıp’ta uzmanlık sınavını kazandığı ve Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Bölümüne girme hakkını elde ettiği anlaşılmaktadır.Davalı-davacı’nın sözü edilen bölümde çalışıp çalışmadığının ve gelirinin bulunup bulunmadığının araştırılması, ulaşılacak sonuç uyarınca yoksulluk nafakasıyla ilgili hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Hükmün yukarıda 3. maddesinin (b) ve (c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 3. maddenin (a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.