MAHKEMESİ :Avanos Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :06.03.2014 NUMARASI :Esas no:2013/327 Karar no:2014/117 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (koca) tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden; davacı-karşı davalı (kadın) tarafından ise, kusur belirlemesi, nafaka miktarları ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, “tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, her ikisinin de dava açmakta haklı olduğu" kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle; davacı-karşı davalı kadının eşini ve eşinin ailesini “babam gelecek sizi silahıyla vuracak” şeklindeki sözlerle tehdit ettiği, davalı-karşı davacı kocanın da bağımsız konut temin etmediği, annesinin ve üçüncü kişi konumundaki kişilerin eşine ve evliliğe müdahalesine, annesinin eşini evden kovmasına sessiz kaldığı, eşini istemediğini söylediği, eşinin ailesiyle görüşmesini istemediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, davalı-karşı davacı koca ağır kusurlu ise de; kadın da kusurlu olup, kendisi de boşanmayı talep ettiğine göre, kocanın boşanma davasına itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Evlilik birliğinin devamında kadın bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartları kocanın davası yönünden gerçekleşmiştir. Bu sebeple, kocanın boşanma davasının kabulü bu bakımdan sonucu itibarıyla doğru bulunmuş, kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK md. 438/son) karar vermek gerekmiş ve davalı-karşı davacı kocanın tüm; davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yersiz bulunmuştur. 2- Yukarıda belirtilen olaylara göre, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı kocanın daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur Bu duruma gore, davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesı gerekirken, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle kadının tazminat isteklerinin reddi doğru bulunmamıştır SONUÇ: Temyiz olunan hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve bu kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple, boşanma hükmünün gerekçesi değiştirmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Osman'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Hamide'ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.