Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2438 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15802 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Adana 5. Aile MahkemesiTARİHİ :10.04.2012 NUMARASI :Esas no:2011/641 Karar no:2012/345Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından her iki dava yönünden; davacı-davalı (koca) tarafından, boşanma sebebi ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmiş, davacı-karşı davalı (koca) incelemenin duruşmalı olarak yapılmasını talep etmiş ise de, 12.12.2012 tarihli dilekçesi ile duruşma isteğinden vazgeçtiğinden duruşma isteğinin reddi ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmün gerekçesinde yer alan açıklamalardan kocanın davası yönünden verilen boşanma kararının hem Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan zina hem de 166/1. maddesinde yer alan birliğin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak verildiğinin anlaşılmasına göre, davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusur bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı-davalı koca lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı orantısız ve çoktur. Daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden M.yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran A. geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.