MAHKEMESİ :Zonguldak 1. Aile MahkemesiTARİHİ :13.03.2014 NUMARASI :Esas no: 2012/637 Karar no:2014/132 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilmek suretiyle, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; kocaya kusur olarak atfedilen olaylardan sonra, kadının 17.7.2012 tarihinde müşterek haneyi terkedip Zonguldaktaki babaevine giderken, eşine "seni çok seviyorum, yalvarıyorum beni bırakma, yalvarıyorum, ben sensiz yaşayamam, yemin ederim yaşayamam, yalvarıyorum hata yaptım, seni çok seviyorum, yemin ederim çok seviyorum, hata yaptım, beni affet, bundan sonra kabul edersen seni hiç üzmeyeceğim, yemin ederim ki üzmeyeceğim, sen nasıl istersen öyle olacak, seni kaybetmek istemiyorum..." şeklinde mesajlar gönderdiği, dolayısıyla davacı-karşı davalı (kadın)'ın, eşinin kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı anlaş??lmaktadır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Davalı-karşı davacı (koca)'nın bu mesajlardan sonra, dava açılıncaya kadar geçen sürede başkaca bir kusurlu davranışının varlığı da ispatlanamamıştır. Bu durumda, davacı- karşı davalı (kadın) tarafından açılan boşanma davasının reddi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır. Ancak, hüküm bu yönden temyiz edilmediğinden, bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (kadın)'ın tüm, davalı-karşı davacı (koca)'nın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazı yersizdir. 3-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilmek suretiyle, boşanmalarına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden, davacı-karşı davalı (kadın)'ın göndermiş olduğu mesajlarla, davalı-karşı davacı (koca)'ya kusur olarak atfedilen olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda, kocasını ve kocanın ailesini aşağılayıp " koca müsveddesi” demek suretiyle hakaret eden ve birlik görevlerini yerine getirmeyen kadının tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak, davalı-karşı davacı (koca)'nın maddi ve manevi tazminat taleplerinin (TMK md. 174/1-2) reddi ile Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde, davacı-karşı davalı (kadın) yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple davalı-karşı davacı kocanın davasındaki kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Ceyda'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran E.'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.