Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23970 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13395 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı (koca)'nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır. Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa 19.03.2014 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 09.04.2014 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki aile mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4.maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 k. sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacı (kadın)'ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı (kadın)'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Davacı (kadın)'ın gelirinin bulunması davalı (koca)'nın ortak giderlere katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz, bu durum sadece nafaka miktarında etkili olabilir. Davacı (kadın)'ın gelirinin bulunması, ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. O halde davacı (kadın) yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır,c-Mahkemece davacı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı (kadın)'ın 18.03.2013 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırma raporunda asgari ücretle muhasebeci olarak çalıştığı belirtilmiş ise de davacı (kadın) tanıkları kadının çalıştığı işinden ayrıldığını beyan etmişler, kadın da temyiz dilekçesinde işveren tarafından işten çıkarıldığını beyan etmiştir. O halde davacı (kadın)'ın halen çalışıp çalışmadığı, iş yerinden ayrılmış ise ayrılma nedeni, çalışıyor ise gelir durumu tespit edilip, gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalının temyiz talebinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.