MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tazminatların miktarı, nafakalar yönünden, davalı koca tarafından ise; hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece uyulan bozma kararından da anlaşılacağı üzere davalı kocanın evlilik birliğinden doğan mali yükümlülükleri yerine getirmediği, ortak evin kilidini değiştirerek davacının ortak konuta girmesine mani olduğu anlaşılmakladır. Kocanın bu tutum ve davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.3-Tarafların müşterek çocuğu ... dava açıldıktan sonra 14.06.2012 tarihinde doğmuş, 14.12.2012 tarihinde vefat etmiştir. Davacı kadın lehine müşterek çocuk yararına doğum tarihi olan 14.06.2012 tarihinden, öldüğü tarih olan 14.12.2012 kadar tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.