Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23945 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13058 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafaka miktarları ile manevi tazminatın reddi, fazi ve vekalet ücreti yönünden; davacı (koca) tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı (kadın)'ın yargılama sırasında talep ettiği tazminatlar yönünden faiz talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı (koca)'nın tüm, davalı (kadın)'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı (koca)'nın kabul edilen kusurlarının yanında davalı eşini evden kovduğu ve ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, BK md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.3-Tefhim edilen kısa kararda davalı (kadın) yararına 10.000 TL maddi tazminat ödenmesine karar verildiği halde, gerekçeli kararda bu hususla ilgili hüküm kurulmaması suretiyle kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 381/2. maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388. maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı Birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların maddi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma ve incelenmeyen bölümler dışındaki temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.