Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23757 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5465 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ :BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.11.2014 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, davalı kadın tamamen kusurlu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı kadının mahkemece belirlenen kusurlu davranışları yanında davacı kocanın, taraflar arasında yaşanan en son olayda evdeki altınları yerinde bulamaması üzerine eşini hırsızlıkla suçladığı, davalı kadının kardeşlerini arayarak "alın leşinizi götürün" şeklinde sözlerle aşağıladığı ve evden kovduğu, tarafların bu şekilde ayrıldıkları ve bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, her iki tarafın eşit oranda kusurlu davranışları ile boşanmaya neden olduklarının kabulü gerekir. Belirlenen bu kusur durumuna göre de, tarafların boşanmalarına karar verilebileceğinden, boşanma hükmü sonucu itibariyle doğrudur. Mahkemece verilen hükmün sonucu doğru olup, gerekçesi buna uygun değil ise, hükmün gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilebilir. Davacı koca tarafından açılan boşanma davasının kabulü nedeniyle verilen boşanma hükmünün, kusur bakımından gerekçesi az önce açıklanan şekilde düzeltilerek onanması ve davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/son).2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.