Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23602 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9391 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Adana 6. Aile MahkemesiTARİHİ : 19/02/2015NUMARASI : 2014/540-2015/155 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı tanıklarının beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların barıştıkları ve evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2-Temyiz nedenlerine hasren yapılan incelemeye gelince:a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk E. M'nın velayetinin anneye verildiği ve tarafların başka çocukları bulunmadığı halde hüküm fıkrasının 5. bendinde tedbir ve iştirak nafakasına hükmederken "çocuklar" ve "150'şer" ifadelerinin kullanılmasının mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b)Mahkemece, davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Bu eylemler kendisine kusur olarak yüklenemez. Bu durum gözetilmeden davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2(b) bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2(a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.