MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Aile MahkemesiTARİHİ : 20/11/2014NUMARASI : 2013/66-2014/758 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve ziynetler yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin boşanma davası, tazminatların miktarı ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.12.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı N.. A.. ile vekili Av. A.. K.. ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı A.. A.. vekili Av. M.. H.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından kendiliğinden (res’en) gözetilir. Yargılamada her iki tarafın beyanı ve sunulan belgelere göre davalı-karşı davacı kadının bipolar duygulanım bozukluğu (F31) ve unipoler depresyon rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü anlaşılmaktadır. Davada, davalı-karşı davacı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 42. maddesi uyarınca davalı-karşı davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Türk Medeni Kanununun 409/2. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı iddiası halinde bu durumun ancak resmi sağlık kurulu raporu" ile tespit edileceği belirtilmiştir. .../...Türk Medeni Kanununun 405. maddesindeki kısıtlama sebebinin bulunmadığı hususunda tek hekim tarafından verilen 27.6.2013 tarihli rapor yeterli değildir. Mahkemece bu husus bekletici mesele yapılarak davalı-karşı davacı kadının kısıtlanmasının gerektirecek bir durumun varlığının tespiti konusunda vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunması veya kendiliğinden bu konuda davalı-karşı davacı kadının yeniden sevk edilerek resmi sağlık kurulu heyetinden oluşacak şekilde yeterli bir rapor alınıp delillerin birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yetersiz olan tek hekim raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin N'den alınıp A'ya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.