MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından, davacı-davalı (koca)'nın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, manevi tazminat, ziynetler ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı-davalı (koca) retle sonuçlanan ilk davayı açarak sonrasında birlikte yaşamaktan kaçındığı gibi, 21.05.2013 tarihli duruşmadaki kocanın beyanlarından da başka kadınla yaşadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-davalı tamamen kusurludur. Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri doğru olmamıştır. Davacı-davalı (koca)'nın boşanma davasının Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca kabulü doğru olduğundan, kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmemiş, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiş (HUMK md. 438/son), davalı-davacı (kadın)'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yerinde bulunmamıştır. 2-Yukarıda 1. bentte belirtildiği gibi davacı-davalı (koca) boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olup, kocadan kaynaklanan bu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu açıktır. O halde, mahkemece davalı-davacı (kadın) yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK md. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-davacı (kadın) hakkında yapılan 21.01.2013 ve 25.06.2013 tarihli sosyal ekonomik durum araştırmalarında çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı tespit edilmiş olduğu halde, davacı-davalı (koca)'nın kadının iş yeri bulunduğuna dair beyanlarına itibar edilerek davalı-davacı (kadın)'ın tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi de doğru olmamıştır.4-Davalı-davacı (kadın) birleşen davada talep etmiş olduğu ziynetlerinin ispatı yönünden 23.12.2013 tarihli delil dilekçesi ile tanıklarını bildirmiş, düğün fotoğraflarını sunmuş, gerekli giderleri de yatırmıştır. Davalı-davacı (kadın) sunduğu delillerin toplanmasından da vazgeçmemiştir. Davalı-davacı (kadın)'ın delil listesinde gösterdiği delillerin toplanması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile ziynetler yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple gerekçenin kusura ilişkin bölümünün de düzeltilerek ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.