MAHKEMESİ :İzmir 3. Aile MahkemesiTARİHİ :26.04.2011 NUMARASI :Esas no: 2010/628 Karar no:2011/433Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Toplanan delillerden; mahkemece, davalı-karşı davacı (koca)’ya yüklenen kusurlar yanında, davacı-karşılık davalı kadının da, davalı-karşılık davacı kocaya hakaret ettiği, sık sık kapıda hazır tuttuğu valizi ile evi terk ettiği, hemen hergün kocanın telefon konuşmalarını kontrol ederek onu sorguladığı, adliyede çalışıyor olması nedeniyle sahip olduğu ilişkileri ileri sürerek onu tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kocaya göre az olsa da davacı-karşılık davalı kadın da kusurludur. Kendisi de boşanma davası açtığına göre, kocanın davasına itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında kendisi bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu sebeple kocanın davasının da kabulü gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın, kadının boşanma davasına ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.