Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2318 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13215 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Beykoz Aile MahkemesiTARİHİ :21.01.2013NUMARASI :Esas no:2011/533 Karar no:2013/38 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı (kadın) tarafından ise; boşanma kararı ve fer'ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.02.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı E... vekili Av.H... A..Ş..Y.. geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı B.. T.. ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Davalı kadın cevap dilekçesi ile davacı kocadan 50.000 TL maddi tazminat talep etmiştir. Mahkemece kendisine verilen önel üzerine de bu tazminatın Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesine dayanan ve boşanma davasının eki niteliğinde olan tazminat isteği olduğunu 12.11.2012 tarihli dilekçesi ile açıklamıştır. Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesine dayalı tazminat istemi boşanma davası içerisinde herhangi bir harç ödenmesine gerek olmaksızın istenebilir. Davalı kadınının boşanmaya neden olan olaylarda kusurunun bulunmadığı da gözetilerek, uygun miktarda maddi tazminata (TMK.md. 174/1) hükmedilmesi gerekirken, bu isteğin katkı payına ilişkin olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle davacı koca, 3. bentte gösterilen sebeple davalı kadın yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden duruşma için takdir olunan 1100 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.