MAHKEMESİ :Menemen Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :21.09.2010 NUMARASI :Esas no:2009/684 Karar no:2010/588Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Eylemli olarak ayrı yaşama tek başına boşanma nedeni değildir. Terk (TMK. md. 164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Tarafların her ikisinin davası da Türk Medeni kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalıdır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla her iki tarafın davasının da reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru değilse de; taraflarca boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış, yanlışlık eleştirilmekle yetinilmiştir. 2-Davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b)Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK.md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Davalı-davacı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ;a)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b) Davacı-davalı kadın dava tarihinden itibaren aylık 250.00 TL. nafaka bağlanması şeklinde nafaka talebinde bulunmuştur. Bu nafakanın Türk Medeni Kanununun 169. madde kapsamında tedbir nafakası olduğunun kabulü gerekir. Davacı- davalı kadının açıkça yoksulluk nafakası talebi olmadığı gibi tedbir nafakasının boşanmadan sonra da devam etmesi yolunda bir beyanı da bulunmamaktadır. Yoksulluk nafakası re'sen hükmedilebilecek nafakalardan değildir. Açıklanan nedenlerle, talep olmadığı halde davacı-davalı kadın lehine yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple davacı - davalı kadın yararına, yukarıda 3/b. bendinde gösterilen sebeple davalı-davacı koca yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a ve 3/a bentlerinde açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.